0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1294
Okunma
En son ne zaman baktın kirlenen ellerine
İçi boş gözlerinde duran
Bir çift sersemliği vuralı
Üzeri ahlarla örülü
O mavi,o doğurgan umutlarına bir yenisini eklerken
Şimdi bilinmezliğindeyim sebeblerimin
Ne zaman sorguladın kimbilir ,
Kısık bir ışıkta vicdanını
Hep aynı yerde yakaladığın yangınların geçidini
Mektupları sahipsiz
Şilep uğramayan limanlarında
Kırık dökük mendillerini göğsüne gömdüğün
Çocuk musun Sen
Bir yüreğe iki kez uğranılır mı hiç ?
Birinde aşıksan
Diğerinde vurulursun elbet
Yorulursun sırtana binen vaatlerden
Zalimleşir hicranlar gülüşlerine kor savuran
Sizi bizi kalmaz şevkatlerinin
Demire üzgün,toprağa hasret
Uçurum kokar nefesin
Düşmem deme, düşeceksin elbet
İstasyonları kimliksiz
Canı bir garip ruhun meteliksizliğine
Sahi en son ne zaman yaktın sigaranı
Yakamozun denizi satın aldığı bir gecede
O en onulmaz yerinde
Sevdalarına yenik düşerken
Bir sevişmeden ne kadar erken döndün
Ve ne kadar sevgiliydin o genç çağında
Biçimsiz büyüyen gülüşlerine
Ömür üstüne ömür katarken
Sızladıkça adımların körpe sılalarda
Anımsayamadığın daha ne çok hatıran kalmıştır
Ve kimbilir gerçek bir çocuk sandılar seni
Kimine ölüm
Kimine gam
Kimine şans getiren
Delimisin Sen
Seni öldürene ikinci bir şans verilir mi hiç ?
Kalp atışları düzensiz bir sokağın
Küçüklüğüne saf düşünceler dağıtırken
Dünyanın bu kahır ritmini bozmanın ne gereği var
Söylesene en son ne zaman içtin sen ?
Saydığın o şerefli gecelerde
Rakının buzuna
Buzun eriyen şerefsizliğine.../
İbrahim YALÇIN
01.06.2014 / İstanbul
5.0
100% (1)