0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1018
Okunma
küskün ışıkların başka yörüngelerde beklediği
bir ikindi üzeriydi sıkışıp kalan
vardığım kapılar insanlık çağı
toprağa girsem selam ederler
çıksam çok olur kuşlar
bu merdiven yorgunluğu için söyle nereye
bak sular sancılı artık içilmiyor
oturup kalsam delidir derler
bilmem ne yapsam
acıttım kendimi bir midye kabuğunda bu gün
eski dalgalarla sürüklenirken kıyıya
aniden geldik yankılar ülkesine
bir avcının elinde böyle
şimdi ne yapsam
denedim bir yalnızlık bulmayı
gördüm dağar ırmaklara doğru yeşil
duyulmadık sesler işittim
anladım ki aradığım boşluk bu değil
kendimi nasıl avutsam
badem altında sevgiden çardak
yoğunlaşıyor fısıltısı yaprağa doğru
rahatlığı tadınca sevgili uyku
belkide gölgelerin yorgunluğuyum
nasıl uyansam.