2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
892
Okunma
Ben sana diyemedim.
Nisan akşamlarında açması beklenen
Bir begonya yalnızlığı
Hüzünlerimiz.
Astronomik değerlere sahip
Bir araya gelme ihtimalimiz.
Buruşturulup atılmış bir müsveddenin
Arka yüzünde satır aralarına sıkışmış
İsmini kimse bilmeyecek.
Bir gün ben de unutucağım fıtratın gereği
Diyemediğimin pişmanlığını
Aklımda yük edeceğim sadece.
Bir ihtilalin arefesinde diye başlayacağım tümcelerime
Yarım bırakarak ve keserek hızlıca geçeceğim
Seni anlatan anları.
’Ben o zamanlar öğrenciyim tabi Samsun’da
Samsun’un yağmuru da meşhurdur,
Bahçemizde bir de incir ağacı,
Ağacın dallarında tırtırlar.’
Böylece bitecek hikaye.
Tuhaf değil mi, seni sormaları ortak dostlarımızın bana
Ben ne bilirim desem de, ya da iletişimim tamamen kesik,
Ben bilirim aslında,
O sabah kahvaltıda ne yediğini.
Diyemedim
desem de bir şey değişmezdi heralde
Sen yine çizilen yolun kader kurbanı,
Bense pişmanlıkların arasında yaşayan
Keşkeleri tüketen bir mahkum.
Ben sana diyemedim,
Sen de hiç çaba göstermedin ama...
ls
5.0
100% (5)