1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3141
Okunma

______________________
Işığı arar ateş böcekleri
Mevsimler yelkovan taşımakta.
Bahtsız ayrılıkları vurur takvimler,
Yaralı bir ceylandır gönlüm
Su arar çöl ortasında
Sarıya çalar kelimeler
Soyunda ateş besleyen
Şiir oluverir şehirler.
Ve vakit
Gitme vaktidir
Geç de değildir aslında
Sadece gitme vaktidir...
Asmalar sarkar balkonlardan
Umutla açar filizlerini
Bir kelebek, ya da bir bülbül
Oturacak gölgesinde
Büküp dizlerini,
Sayılmasa da misk i amber
Bir gölgeliktir belki ömür,
Kıyama kalkmışsa zaman
Çağırmaktaysa Peygamber
Vakit
Gitme vaktidir
Güç de değildir aslında
Sadece gitme vaktidir.
Kimse anlamaz beni
Anlarsa Çiçekdağı, Yerköy
Piraziz anlar.
Kafdağının eteklerinde
Mahzun nergiz anlar.
Çiçek açarım bazen
İstanbul olurum yedi tepe,
Melankolik zamanlarda kışlarım,
Kimi zaman da
Saplanıp kalır donuk bakışlarım.
Herkesin sahiplendiği
Anonim şiirler yazarım
Halimi ancak
İsimsiz anlar.
Vakit
Gitme Vaktidir
Hiç de değil
Sadece Gitme Vaktidir...
Han duvarları gibi bugün gönlüm
Karalanmış şiirlerini okur
Bir omuzumda Kurban, İbrahim ve Putlar
Diğerinde ayrılıktır tren feryatları
Her durumda sensiz dört mevsim kış
Hasretim sözlerine,
Ki hasretinden prangalar eskittim,
Daha on gün oldu gidişine.
Han duvarları gibi gönlüm
Soğuk ve aşılması zor
Dört duvar arasında
Bir mavi gökyüzü gördüğüm,
Mahsunsa nisan
Çaresizse insan
Sükut makamındaysa lisan
Vakit
Gitme Vaktidir.
ls.
5.0
100% (1)