4
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1363
Okunma

Kelimelerim kırgın
bir araya gelip barışmıyorlar
o yüzdendir kopuk kopuk şiirler de boy göstermeleri
kimisi hece’nin ağırlığında ezilirken
kimilerinin gözü serbestçe boğulmalar da
azat etmek isterdim onları
ne diye içime sürgüne gönderildiyseler
hala mahkumiyetleri sürüyor
kaçma çabalarına karşı
ayaklarından prangaladım onları
bu yüzdendir
şiirlerimin beni böylesine sandalyesiz ipe götürüşü
kendi ayağımı vuramadan öl diyorlar sanki
bilgiç uzak görüşü.
Ki bir sevdanın ölüsünü kucağıma alalı fazla olmamışken
benden önce adımlıyorlar mezarlığı..
Bir şehrin gözyaşlarında yıkanalıberi
tüm şehirlere küsüm
sınır koymadan yaşamalıydım halbuki hayatı
nasıl ki sınırsız sevebilme yeteneğim varsa
hangi şehrin duvarlarına yaslansam
üstüme yıkıldı sınırları
kaçışlarım bu yüzdendi
altında kalamazdım
onca molozun
(moloz demişken ne de çok çeşidi var)
bir çocuğun gülüşleri yansırken gözlerimde
gidişlerime gömülmek için yok olan silüetleri arıyorum
bir kaç kürek toprak atarlar belki diye
nasıl bilirdiniz sorusuna
olur ya
iyi bilirdik derler
kaybolan kelimelere hapsolmadan .
En acısıdır söylenmesi gereken kelimeleri
boğazın düğüm düğümken yutmak.
Sahiplenmekten korkumun nedeni de belli
kime benim desem gömdüm geçmişe
ki en çok hayvanlara düşkündüm
en son bir muhabbet kuşunun kanadına bağlamıştım sevdamı
bir kedinin ağzında son buldu gülüşüm
o yüzden
kedi olmaya karar verişimle aynı boylama düşer şimdiki dikilişim
sevmelere doyamadan kaybetmek ne acıdır
en iyisi kaybetmeden tüketmek şimdiki krallığımı.
.
Yağmur bulutlarını saklıyorum göz kapaklarımın ardında
her gidenin peşinden avuçlarıma düştükçe damlaları
ısıtıyorum kış güneşi yüreğimle.
Gölgeli bakışların altında
kendimi unutalı kim bilir ne kadar oldu
halbuki çıplak güneşlenirdim en çok
bakmayın
bu yanıklar o zamandan kalma
Firavunun gece attığı çığlıklar gibi yeni varlığım
gündüz yediğim canları gece kusuyorum
af dilemek babında.
Ayvazım DENİZ