2
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1156
Okunma
Yağıyorsun üzerime
Sağnak halinde,
Islanmaya ben dirensem de
Yüreğim sırılsıklam sana.
Kor bir bekleyişde Firavun saatler
Musa’nın nurlu ellerinde
Sanki ikiye bölünmek isteyen
Kızıl deniz edası
Yağmurda.
İsmail masumiyeti ile bakışları bulutların
Yarıp aydınlığı gelmek isteyen
Cebrail havası yıldırımda
Kirli bir oyun var sanki Ebu Leheb sokağında
Bir işkencenin izleri yağmurun yağışında
Sabır diyor İbrahim’e bir ses, sabır
Ebabiller yo/kuşlarında.
Kızıl bir bekleyiş Lenin cenahında
Bir örs çekiç sessizliği yararak yükseliyor
Challenger faciasını hatırlatan
Ya da Hiroşima düzlüklerinde insan avlayan
Vahşi insanlara
Kadeh kaldırıp, kutlayan
Vuran, katleden emperyalizmin son kalesi
Düşmekte inşallah.
Sızı bir benim değil muhakkak
Myanmar’da ağlayan çocuğun da sızısı,
Bağdat’ta düşen bombaya adı yazılan
Uzuvları kayıp çocuğun da.
Sanki mübarek gece mesajıydı
Ya da bir bayram kutlaması
İsrailli askerin silahından çıkan mermi.
Dur demenin zamanı gelmedi mi?
Durdurmanın, alet olmamanın
Karşı gibi görünerek emperyalizme.
Kaostan beslenen bir Nemrut gizlenmekte
Her yürüyüşde.
Ey Enheduanna
Bu vuruluşlara da var mıydı bir şiirin,
Sonu gökten düşen üç elma ile biten
Üç maymunun tepesine
Biri susan, biri görmeyen
Diğeri malum.
Son oyunun son sahnesinde
Yankılanan demokrasi sesi
Yağmur bölmekte oyunları
Gürlemesiyle gök.
*
Yağıyorsun üzerime
Sağnak halinde,
Islanmaya ben dirensem de
Yüreğim sırılsıklam sana.
Kor bir bekleyişde Firavun saatler
Musa’nın nurlu ellerinde
Sanki ikiye bölünmek isteyen
Kızıl deniz edası
Yağmurda.
ls