6
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
2311
Okunma

Ah yağmur, yine yağmur ve yine hatıralar
Çisil çisil bir akşam ve toprağın kokusu
Bir lahzalık saâdet nasıl böyle yaralar
Ya neden kısa sürer iftirâkın uykusu
Hani sen kızıyordun, eğlenirken halinle
Gördüğü her çukurda birikip kalan sular
Nâralar atıyordun; ’Ey bulut beni dinle
Güneşe yürüyorum varsın kararsın sular’
Pek mutluydu saçına yuva yapan damlalar
Kâh güldü kâh ağladı bu âlemin siması
Anlamına kavuştu nevri bozuk imlâlar
Aczine yansın kelâm buydu aşkın teması
Yormasın cümleleri, gidişini savunmak
Varlığın her iklimde yüreğimin mihmânı
Hangi acıya devâ seyredip de avunmak
Pencere arkasından, akıp giden zamanı
Adımlarken isyânla mâziyi ayakların
Kendi içine ağlar gönlün kırılgan neyi
Söylemez mi bir daha titreyen dudakların
O yağmur damlasına fısıldadığın şeyi
....