Ağustosun ortasında kar yağar,
Bahar bizden değil, yaz bizden değil,
Tüp bebekle bir batında beş doğar,
Nesil bizden değil, öz bizden değil.

Yeni neslin, Avrupa’dan pozları,
Pek sevmişler popu, repi, cazları,
Unutmuşlar, yürek yakan sazları,
Nağme bizden değil, saz bizden değil.

Ya Alman, Fransız, ya İngilizce,
Konuşuyoruz da..söyleyin nece,
Ne kelime Türkçe, ne de bir hece,
Kelam bizden değil, söz bizden değil.

Mecnun’ca, Ferhat’ca sevdalar ölmüş,
Yerine üç aylık ’ilişki’ gelmiş,
Değişmiş, sevginin adı ’sex’ olmuş,
Cilve bizden değil, naz bizden değil.

Fabrikada üretiriz balları,
Saç ektirip kapatırız kelleri,
Bülbül ölmüş, baykuş sever gülleri,
Sevda bizden değil, haz bizden değil.

Güzellik uğruna kaşı bozdular,
Silikon taktırıp döşü bozdular,
Kimyasal üretip, aş’ı bozdular,
Yemek bizden değil, tuz bizden değil.

Köksoy bu nesilden ümidi kesti,
Hep yanlış çeşmeden doluyor testi,
Avrupa’dan ithal alırız postu,
Astar bizden değil, bez bizden değil.

TARKAN KÖKSOY