2
Yorum
4
Beğeni
4,9
Puan
1162
Okunma
kurumuş bir dal gibiyim
kendi yeşilimden ayıklıyorum baharlarımı
ellerime yapışıyor gençliğim
tutunamıyorum o taze gün ışıklarına
birkaç siteme terkediveriyor beni rüzgarlara aldanıp
mutlu olduğunu bildiğim herkesi biraz ötede ağlarken buluyorum
dudak bükecek yaşları çok oldu gerimde bırakalı
ve bir hayli yorgun yatağımda bu bulanık sabahlar
cam önüne serçeler de gelmiyor artık
son sigaramda üstelik kırık ...
güvende hissetmek için sıkı sıkı kapatsam gözlerimi
annemin masalları çalınıyor kulağıma mışıl mışıl
kendimden hadsiz günahlar bekliyorum
dişlerim kasıldıkça ıslanıyor gözlerim
uyumak istiyorum
hakkım yok bir isyan sayfası daha açacak
ve hayata dair ne varsa kalemimden hunharca akıtacak
rüzgarın itirdiği kadar serin bir nefes daha çalıp
bir sigara daha yakıyorum en fazla
oturduğum yerden daha güzel dünya
ve ciddiye almadan umursamazca güneş batırmalarım
şimdilerde çok duyuyorum gururlu konuşmaları
insanların dudak aralıklarından fesat sızıyor
beklemek olmasa çekilmiyor ne aylar nede yıllar
azad olmak için karanlığada ihtiyacım yok
biri anneme söyleyebilir mi ?
beni bu karanlıktan saklayacak birkaç şeyler eksik ...
kundaklarım,pijamalarım kıvırcık olup olmamakta kararsız saçlarım
yakışan gitmelere dar adımlarımı giydirip
vedaların baş köşesine oturuyorum her yalın gece
her yokluğa alışıyorum sanki gitgide
asık suratlarada alışacağım elbet
kendi yüzümdeki çocuksu tebessümün kulaklarını çekince
nikotin kokan parmaklarımdan
uslu şiirler bırakacağım....
5.0
88% (7)
4.0
12% (1)