0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1334
Okunma
Gemisini terk eden bir kaptan gibi,
Tanrıyı elinde çantasıyla kaçarken gördüm.
Oysa ben hala yetim çocuklara ağlıyordum.
Satranç tahtasında kendini savaşta sanan aptal piyonlar gibi,
Apoleti düşmüştü insanlığımın,
kiminiz biraz çocuğuydu oruspuların,
Şah’a yar/anma gayretiydi bir/az.
Ucuz sokak sevişmelerinin.
Ve hiçbir şey ödemiyordu,
Çorapları yırtık fahişenin düetini.
Kiminizin annesiydi.
Babanız bilir.
“Olmak yada olmamak değildi”
Ölmek yada olmamaktı mesele.
Rızası kimin umurunda,
Ve hala can çekişiyor aşk, tahta kürtaj masalarında.
Bir veledi zina hikayesi,
Piştik, piçtiler, piçtiniz.
Fahişelerin rahminde.
Prangayı bağlayan bir zincirin halkası kaçıyordu dizelerinden,
Ve pranga senden özgür kalıyordu.
Hiçtiniz.
Alın tanrınızı çocukların ulaşamayacağı yerlere saklayın,
Benden uzağa.
Salyaları akıyor insanlığın,
Bezi yok bağlamaya,
Hadi bir çarık uydur zarını kapatmaya,
Ve namus bacağın arasında değer bileniyor.
Açık artırmaya düşüyor öpücük sayısına,
Sokak parklarında,
Aşk cinayetleri,
Faili belli,
Gazete ile örtülmüştü üstü gördüm,
İlk manşetinde basmıştı,
Aşkın cinayetini.
Hadi kaçın bayım, kaçın bayan,
Tanrınız da kaçtı.
Arkasında aşk ölüleriyle.
Nöbetçi_Piyanist