Üşüyen Mum Gibi Titriyor Işığım.

Gece vakitleri,
lodos estiğiğinde...
Geliyor denize attığınız hatıraların kokusu.
Kaldırımların ıslaklığı,
Denizin karaya merhabası.
Zifirin karasına en çok,
lacivert yakamozlar yakışır,
Yıkanmadan hemen önce Güneş.
Demini alan aydan alırken nöbeti.


Bana bir sal yap sandalcı.
Gidecek deniz aşırı uzaklarım.
Gelmeyecek olanları beklemelerim var.
Çıkmadan önce sefere.
Umut fakirin ekmeği ya cancazım.
Üşüyen bir mum gibi titriyor ışığım.
Utanıp battığında Güneş.


Sonra Aya yaslanmış yıldızlardan,
ödünç aldım pusulayı,
karanlığı şakağından vurmak için.
Beyaza boğarken karaları,
Kara bağlarken analar.


Şimdi her vedanın ardından ağıtlar yakarken.
İçimizdeki cesetleri güldürüp,
gidenin hoşça kalına el pençe,
Balyoz darbesi yemiş gibi.
Mıhlanıp kalmak asırlık,
ahşap bir konakta.

yunus ça./