Ve
Uyku yine kendini inançsız bir düşe sattı,
Gece hurafene inandım,
Sab/ah kendimi im/ansız b/astım yatağında.
Gri bir keder kapladı her yeri,
Güneş ürkekçe sığınıyordu bulutların arkasına,
Yavaş yavaş çürüyordu aşk,
Tanrı bedenimde çakıyordu cehennem ateşini,
Sen orda yanıyordun,
Ben orda ölüyordum.
Beraber pişiyordu günahlar,
Aynı küfürle yargılanıyorduk,
Seni öpmek günah sayılmıştı Tanrının kıt-abından,
Ben ayetleri çalmakla suçlanıyordum oysa,
Çelişkiler kendini yalanlara satıyordu,
Büsbütün çaresizleşiyordu her şey,
Çekirdek kabuğunu dolduruyordu tüm bunlar.
Ben seni arıyordum,
Sen bende kayboluyordun.
Güneş şahitti,
Yıldızların yüzüne tükürdüğünü,
Hadi kadın,
Kalbimi çiz ellerine,
Görsün tanrın ne denli sevdiğimi,
Görsün kıyametin resmini,
Aşkı…
Mışıl mışıl zıbarıyor şimdi yatağında.
Kurtuluşumuza tek delildir bu.
Tanrının divanında.