Bir hüzün belası
Dert müptelası
Çırpınırken sol yanım batar
denizlere,
Kanatlarımdan bir özgürlük kağnısı
Beyaz bulutlara yol alır
Tükenen ömrüm sana mavi şarkılar
yazar
Okursun bir kederi
Yağmura dönen gözlerimden içlice..

Gitme demeyeceğim
Gittiğinde tanır bu şehir seni
Daha çok el açar dilenciler
Cami avlusunda oturan boyacıların
elleri senin olsun
Güvercinler hergün ’nerede’ der
Yüzüm yok sokağından geçmeye
O siyah gözlerini bana ver

Ateşe doyacakken canım, ferza dedim
sana yar
Yusufu kesecekken gözlerim,kabza
dedim sana yar
Padişah ödül koydu diye başa, ceza
dedim sana yar
Beni sevmiyor diye yüreğin hakeza
dedim sana yar

Mevsim hazan şimdi
Namaza durmaya niyetlenmiş gönlün
vardır..
Yüzün sırılsıklam aşktır senin.
Yakubun gözlerini alan o küsuftur
Ah bir aradan çekilse ay’rılık
Gömleklere dokunan beyazlar
Yusuftur
Kuyudan saraya bu kanla sıyrılıp..
Dilim varmaz süslü cümlelere
Bir katarın durduğu yerde
Develer huysuzlansın bugün,
Hırsız tutsun beni gözlerin,
Kırılmam sana demem ki neden ben
Esir et beni gönlüne
Mısırdan Kenana giderken..

Ateşe doyacakken canım, ferza dedim
sana yar
Yusufu kesecekken gözlerim,kabza
dedim sana yar
Padişah ödül koydu diye başa, ceza
dedim sana yar
Beni sevmiyor diye yüreğin hakeza
dedim sana yar