4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1079
Okunma
Düşlerin gerçek olduğu o dünya
O dünyada ben
O dünyada biz ve yıkılan evler vardı...
Sabah erken çıkardık sokağa
Nasır tutmuş çocuk ellerimiz çok üşürdü
Güneş bize küskün bakışlarını verirken
Adını bilmediğimiz mevsimlere kızardık içten içe
Sonra gözlerimize ayazdan yaşlar dolar,
Kızaran yanaklarımız,
Mutluluğu şahit kılardı gözlerimize...
Çocuk diye seslenilirdi ardımızdan
Dudakları çatlak çocuk
Gözleri umut...
Hayat bize bilmediğimiz armağanlar hazırlarken
Düşlerimize acı tohumlarını serpeceğini
Hiç düşünmedi çocuk hayallerimiz
Güzel bir evimiz olacaktı,sıcak
Ve renkli kitaplarımız
Yani masum olacaktık
Gülüşlerimiz kaybetmeyecekti özünü
Babamızın dizinde uyuya kalışlarımız olacak
Ve hep olacaktı babamız.
Zaman geçti...
Anlamaktan,düşünmekten korktuğumuz ne varsa
Artık bizimdi.
Önce evleri yıkıldı yolları toprak sokağın
Sonra evcilik oynadığımız pencere altları
Herkes gitti
Babalar GİTTİ.
Artık çocuk diye seslenişler başka çocuk gözlere verildi.
Büyümek dendi adına acıların,
Biz büyüdük,düşler zamansız kaygılarda büyüdü
Ve sonra
Onlarda bitti.
Yansımalarımızın vurduğu aynalar
Göz altları çökmüş büyük bakışları verdi yaşama
Herkes gitti,babalar gitti
Düşler...
Düşler,çocuk hayallerimizle ellerimizden sessizce kaydı ve bitti.
Masumluğun ardından söylenecek,
Kırık,kısa ve yalnız birkaç dize kaldı
Düşlerin gerçek olduğu o dünya
O dünyada ben
O dünyada biz ve yıkılan evler vardı...