7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2057
Okunma

Bir zindanın kapıları açılır
Bir katran büyür beyazlığında hayatın
Bir çocuğun güneşe açılır gözleri
Bir çocuk dudaklarında "sus"
Ucuz günahların günahkarları koşarken hayata
Acı veren hoşnut gözlerle tütsüledi bizi zaman
Adımıza yazılan hikayede hep eksikti bir yanımız
Tamamlayacak zamanları kovalarken içimizin çocuğu
Baktık ki
Silinmiş,
Binbir uğraşla güneşe çizdiğimiz adımlarımız
Küçük halkadan çıkan baloncuklara sığdırdığımız kim varsa
Sakince almış gidenler kafilesinde yerini
Geceye çarpıp kaçan yıldızlar gibi
Sadece kısa cümlelere yazılmış isimleri
Ağlamışız,
İçimizde kopan fırtınaların hiç dinmeyeceğini sanmışız
Yanılmışız
Tütsülenen gözlerimiz yaşlarını sessizce bırakırken geçmişte
Anlaşılamayanı anlamış
Hayatın renginin değiştirdiği o son düşten gerçeğe uyanmışız...
Yalanına kanmışız dünyanın
Kandırdığımız hayat ile birlikte yürüdüğümüz, adı ’yok’ olan yolda
Izdırapla bir hayat bağışladığımızı sandığımız geçmişin
Dar ağacında asılı bedenini görmüşüz
Susmuşuz "sus" olmuşuz
Acının izmarit kokusu sinmiş tenimize
Gözlerimiz rengi silik bir fotoğrafa düşmüş
Ölmüş, öldürülmüşüz.
Sonra görmüşüz...
Bir zindanın kapıları açılırken
Bir katran büyürken beyazlığında hayatın
Ve
Bir çocuğun güneşe açılırken gözleri
Bir çocuk dudaklarında "sus"
Bir çocuk yüzü kan
Elleri öksüz.