2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1105
Okunma

Efkârın tadını çıkarıyorum
Bir yandan ıslanıyor yanaklarım.
Acımalı mıyım kendime
Kimin umurunda
Ya da ne fark eder
Biliyorum işte;
Söz gümüşse sükût altın.
Hadi atın beni derin bir kuyuya
Çekin kapağını ve örtün üzerimi.
Söz ebediyen kalacağım
Bu karanlık dehlizde.
Sözüm var; dönemem,
Közüm var, söndüremem,
Yanık bağrım var
Her dem kanayan.
Bir ağacın kovuğundayım,
Börtü böcek yakarken canımı,
Kapadım gözlerimi
Yine de görmekteyim o ulaşılmaz hayali.
Başım dik hiç olmadığı kadar,
Soruyorum kendime;
Haykırsam ne çıkar.
Bir tükeniş içimde
Bir serzeniş dilimde.
Tut ki bir düşüm,
Sadece geçen zaman tek düşündüğüm.
Farz et her şey koca bir yalan
O zaman neydi gerçek olan.
Esaret mi yıkan
Kefaret mi ödediğim
Sürgünlerde şu kâfir yüreğim.
Ulaşılmazın nezdinde,
İmkânsızlığın pençesinde.
5.0
100% (4)