kaç yağmur mevsimi geldi geçti üstümüzden sevgili
şimdi kuruyan göz pınarlarında bir ömrün hikayesi
o ıslandığımız yağmurlar ki
dillerde eskitilmiş ve hüzünlü bir şarkı
zaman ,
bahar yeşili bir mevsimden
öylesine uzak ve öylesine güz şimdi




ah o yağmurlar
bir damlasının dahi bu gün çok uzak hasretleri
için için yanarken hala gönlümüzde
hangi rüzgarlar’dı ki nedensiz böylesine
alıp götürdü bizi bizden el ellerine




sen şimdi saçlarıma düşen kar ayazları
hazin bir şarkının nağmelerinde
terkedilmiş kaldırımların güz akşamları
ve bir ses gibisin içimde
gecenin karanlıklarına yalnızlığı fısıldayan




senin içindi oysa bütün dualarım da
inmedi avuçlarım bak sema’da hala
sensiz seni yaşayan tükenmiş bir zaman
ve zamansız solan bir mevsimin
çatlayan dudaklarında işte , özlemin




kokusu kalmış bak
şimdi yine de ellerimde ellerinin
o gecikmiş zamanlardan
ve bir kaç damla gözyaşı
eski bir yağmur mevsiminin ...





Seslendirmeyi yapan değerli şair arkadaşım, dostum, can yoldaşım Ayşegül Aşkım KARAGÖZ’e
müteşekkirim. Emeğine yüreğine sağlık ...