Eski bir yalnızlık portresiymiş Aşk
Yüceltip bakışlarımı sonsuz aşklara
Saatler atıyorum denizlerde yanan ateşe
Rüzgârın yelpazesiyle ferahlatıp içimi
Kuşların gökyüzüne avuç açıyorum

Kan düşürmüş karlar üstüne hüzün
Mutluluk soğuk yataklardaki titreyiş
Altı delik sandalla geçiyorum okyanusları
Avucumda hayallerin ıslak biletleri
Geceler utançlı bir yalnızlık filmi
Korkumun gövdesine sarılarak uyuyorum

Desen ki sürgün düşünüşler eskir mi?
Ellerimdeki hıçkırık huzmesi yeni mi?
Aşkın salonlarında kaypak aktörler
Yalanın ekranında inançsız yargılar
Kimse müneccimi değildir bu ömrün
Yaldızlı gülüşlerle düşlerimizi de çaldılar

Asaletin duvarından indirildi anılar
Mana derinliğini arıyor kutularda
Kul edildik sonunda züğürt hazlara
Havada isyan kokusu, dilde intizar
Sevgiyi arıyoruz mumla karanlıkta
Mutluluk havarileri telaş tellalı şimdi
Ahiretin anahtarını döküyorlar ocakta
Güneşi de satılığa çıkardılar sonunda
Ağaçlar meyve veriyor ocak ayında
Aşkın meyhanesi deva olsun kullarına

Selahattin YETGİN