0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1342
Okunma
aşkın e halinde gibi
topraga dusunce filizlenen gül fidanı
ve uyandıgın kabuslardan arta kalan
alnından damlamaya hazır ter damlaları
ne tamamlanabiliyor sonuna nokta konunca bu satırlar
nede üç noktayla genis zamanlara sarkıtılıyor
mutluluk zamanları
hep bir yetersizlik
hep bir güven kaygısı
duymak istedigmiz en buyuk yalanı sevdiklerimizden bekleriz
belkide ihanetin buyuklugu kadar
kendimizi büyük görmemiz...
ne sırtından bıcaklanabilecek sezar gibi olabildik
nede elinde bıcagı tutan brütüs
ne bir arenanın kumları arasına saklandı kalbimiz
nede bir paslı bir zincirle tutturuldu bileklerimize
hala bir alışma cabası
kendi söyledimgiz yalanların pesinden giderken
hep sonunu merak ettik bu filmin
sanki biz yazmamısız gibi hikayesini...
şimdi ne ekleyebiliyorum üstüne yasadıklarımın
nede cıkarabiliyorum aklımdan
saatleri belirlenmiş bir sevdanın
gelip giderken kart basan işcileri gibiydik
ay sonunda gec geldigi dakikaları sevdasından düşülen...
mazeretsiz üç gün işe gelmedi diye
planlanmıs bir sevdanın sofrasından kovulan
ve hala hic bir yasa tarafından guvence altına alınmayan
kaçak calısan işçileriydik
asgari sevgi karsılıgında
ilk gördügü kız cocuguna tutulan...