1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2787
Okunma
birbirine sevgiliymiş gibi sarılan iki yabancıydık biz...
öpüşürken gözlerini kapayan
açtığı zaman görecegine hazırlıksız yakalanacağı için...
belki de uzun uzun iç çekişlerimizin geldiği yer,
durup durup söyleyemediklerimiz...
beklentilerimizi en aza indirip
elimize geçenle yetinmeyi bildiğimiz için
sevgiliymiş gibi sımsıkı sarılan birbirine
ve parmakları parmaklarının arasında
sevgili gibi yanyana yürüyen
iki yabancıydık biz
bir türlü cesaretimizi toplayıp tanışamadığımız
ve hep belirli şartların bir araya gelmesine ertelediğimiz bir yabancılık
ne senin bakışların yetiyordu gelip konuşabilmeme
nede benim patavatsızlığım ansızın
kırdığım potları biriktirip espri yapma beceriksizliğim
çok gülüp çok eğlenen
aynı masanın arkasında
aynı insanlara bakıp gülümseyen
masanın altında avucumun içindeki küçük eli terleyen
ve gözlerinin içine bakarken sevgiliymiş gibi
bir türlü tanışamayan iki yabancı
hayatımıza sığdırabileceğimiz yabancı sayısının bir kontenjanı varmıydı bilmiyorum
ne kadar uzun süre sevgili gibi sarılabilirdim bir yabancıya?
ne kadarını koyabilrdim senin tenini satırlarıma
ne kadarını aklıma alıp
uyuyabilrdim beklentilerimi en aza indirip
ve hangi sigorta şirketi
güvence altına alabilrdi bir aklı,
bir yabancı tarafından
ansızın terkedilip yalnız bırakılmaya karşı...