yel hızıyla koşuyorum vadilerinde
durmak sızım kollarında
yek vücut oluyoruz
sarmaş dolaş
yaşamla ölüm kadar
taşıyor damarlarımdan, sıcak mavi

çağlayan gözlerinden havalanıyor cennet kuşları
titreyen ve titreten
açılan çengel çengel tüyleri
ortasında simsiyah çemberin
deniz ezgisinde
çiğin çiğin dizelerin
matem giyiniyorum, soğuk mavi

sazlardan ve sözlerden yapılma köprüde
yapay bir iklimin yanıltıcı güvenlik duygusunda
lakırdayan mantarlarla baş başa
dalaşının gümbürtüsünde sırtlanların
duyulmuyor kuşlar
şarkılarda konuşanlar

kehribarın içinde nefessiz kalmış
binlerce yıllık aşktan dem vuruyorum
alışmış gözlerde solucana dönüşen yılanlardan
tırtıla dönüşen kelebeklerden
büyülenen gözlerde karganın anka oluşundan
nasıl da keskinleşiyor kararırken közlerimiz
kapalıyken gözlerimiz

bîvefadır insanoğlu, vicdan ateşdan
ruhsal ıstırabı anlatıyoruz madrigal seslenişlerle
ağlamak için çok geç biliyoruz



www.youtube.com/watch?v=r2gWesIHHjA