Sussam geçermiydi tanrım bu acı,
Ve en çok ihitiyaç duyduğum zamanlarda,
Ne gerektirdiki gitmeni ,
Şu yılın yeni günlerinde bir öpücük borçlu değilmisin bana

Neden ayrıldık?
Ölüm mü göz dikti aşkımıza .
Yada biz mi ölmek istedik,
Neydi derdimiz, hiç kimsenin sorgulamadığı.

Başlasak olmaz mıydı yeniden.
Gülerek bahsetseydik geçmişteki günlerden,
Uzun uzun bakıp hayran olsaydık birbirimize fenamı olurdu, doğrusu.

Ne gelir elden .
Ne sen gelebilirsin artık uzak şehirleden ,
Ne benim çıkmaya gücüm var bu lanetli evden.

Herşey faydasız,
Herşey imkansız bizim için.

Arkada bırakılan hiç düşünülmez değilmi bu gidişlerde,
Yada ne biliyim hiç hatırlarmısın beni.

Bol hırkalar giyer misin? bir daha üstüne
kollarını sündürür müsün?
Yada öpüşür müsün bir daha başkasıyla , sisli havalarda zor nefes alarak

Bir daha ,
Hoplayıp zıplar mısın deliler gibi
seni havadayken fotoğraf çekmek için yaşadığımız sevinci

Hiç bir ressam, hiç bir fotoğrafamakinesi yakalayamaz o cennet kokan dudaklarından çıkıveren kahkahayı . bilmem hiç bi yerde bulamam o büyülü kokunu.
Koklasam bin birtürlü çiçekte …