1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
952
Okunma
ötesi için konuşursak üzülecek
ileri geri bir değirmenin ağzında bir gün
oturduğun sandalye bile terk edecek seni
belki sen onu ilk ağaç olduğu günden beri tanımıyorsun
bilenler için boydan boya kesiklerle yarasını saran marangozun oğludur
belki bir kızı bile vardır yanı başında kundaklanmış
rüzgara dönük hafif desenli kibar
örselenmiş hafızasına su dökülürken
yara almış olabilir belki
eğri büğrü adımlarla zafere koşan ayaklarınız
her gelen biraz savaşçıdır kendi payına
hangimiz cephenin ilk kurşunuyla vurulma şansına sahip
hangimiz sonunu görecek kadar uzun kalır bu didişmede
tadına doyulmaz bir yer değil dünya
öyle olsa daha kısa kalırdı ölüm senden
ya tadı bıkkınlık veren bu kısa yol
ve toprağın akıbeti ile doyanlar için
kainatın aklıyla gülümsemek daha güzel değil mi
seni saniyeler içinde uyutacak hayata saygı duy
hangi dalına kavuşuyorsa o bir doğrunun sonsuz uzantısıdır
tekrarı olan bir nöbet sırası papatyaların tutuğu fal
ya kocaman bir elmada beyaz kurt
ya kadife aynaya işlenmiş derin su
osun ya da o
çoğaldıkça kendini fark ediyorsun.
5.0
100% (13)