parmaklarının uçlarına yanaşınca ölümü sorduk
kapı aralandı siz misiniz
tekrar sorduk siz misiniz
sahneyi bölüp ikiye
kızdık birbirimize
ama kardeşim
tam da bu kadar odaklanmışken

geriye çevirin
biraz makara ve baş ağrısı olsun
kanaması durdu mu ona bakın
babası ölürken ışıkları yakın
ve bana yakın geldiğinizde çar çabuk motor

itin bilmem nesine diye başlıyordu
siz bulutu süzün
adem yarınımızdan elma aşırsın
yusuf kuyuya insin
nedim deyince herkes ağladı
buyurun
şimdi kim dindirecek bu ağıdı

olmuyor
olmuyor baştan
şu çıldıran çiçekleri biri vazoya koysun
biri altını yaksın tabanlarımızın
susun
geliyor ve yakınlaşınca aniden motor

sığdık mı bilmiyorum
seyret ve kayıtları sil oğlum
evde süslenen aklını silsin kadın
adama da söyleyin iyi yapsın rolünü
tekrar anlat
inandırıcı olsun ölümü

pardon
daha sıkı ve yumuşak
ikisi bir arada bir duygu ile görevlendirildim
şu beyazı başıma örtsem
karanlıkları yutup içimle konuşsam olur mu
yoksa değiştirip bakışlarımı
şuracıkta biraz ağlasam

olmayacak
hiç biriniz hiç bir şeye inanmıyorsunuz
varsa yoksa hayatınız
sizin köşenizi ısıtmak için şu çocuğu öldürdük
ve bu kadına yalanlar söyledik
bir ölü nasıl düşünür bilmiyorsunuz

açın ve dar ağaçlarına asın başınızı
ayaklarınızı yere değdirip havalandırın
boşluğun tadına varınca bırakın
ölmek ne demek anladınız mı.