3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1148
Okunma

Her şey eskidi burada,
Bir de herkes yaşlandı
Ben de geri kalmadım tabi
Mesela ellerim ,
Ellerim yaşlandı...
Gençliğimi , güzelliğimi köşe başındaki bakkala bıraktım.
Daha doğru tabir eski bakkala
Ah!
Bu arada o bakkal da kapandı.
Koca gürültülü bir bina yapıverdiler
Çekinmeden gençliğimizin üstüne
Bilmezler ki;
Koca bir sokağın aşk hikayelerini kapattılar,
Yokluğunu kapattılar,
Veresiye defterini yırttılar,
Ekmek kavgalarını karaladılar,
Bir gazoz şişesine sığdırılmış masumiyeti kırdılar.
Yolları yıktılar,
Yeniden yaptılar
Anlamadılar;
Arnavut kaldırımlarına yazılmış şiirleri yıprattılar,
Bir de nemlenmiş gözlerimi…
Zift döktüler üzerine,
Sana "gelme" der gibi sanki,
Değiştirdiler her şeyi
Seni hatırlamayayım diye,
Ama;
Yağıyor işte yağmur
Bulutu değişse de yağıyor,
Havası değişse de yağıyor,
Kaldırımı,
Sokağı,
Eski cumbalı evleri bile değişse
Yağıyor…
Bilmezler ki;
Her şey eskidikçe güzelleşiyor.
Değiştikçe unutuluyor oysa…
Baksana!
Günaha giriyor.
Günler, yıllar bile günaha giriyor,
Zaman ahlaksız bir sokak kadını, gözümde
Hele mevsimler ele başı …
Bahar geçiyor…
Kış geliyor ama;
Ruhum hala yazınki heyecanı ile
Seni bekliyor pencere başlarında
Geleceksin;
Sıcak bir yaz günü,
Hem söz verdin…
Mevsimlik çiçek değil ya aşk,
Öyle yaz bitimi yaprak döküverip, solsun
Geleceksin;
Hem ben bilirim seni
Çocukken de severdin saklambacı,
Belki de geldin, saklanıverdin bir yerlere
Tamam hadi çık;
Ben de söz veriyorum
Ebe ben olurum senin yerine….
5.0
100% (5)