Kıvırcık ve kabarık bu gün göz yaşlarım
Anlamsız ve bir o kadarda arsız
Akdeniz gibi tuzlu ve yakıcı
Bir mürekkep kadar lekeleyici

Sensizliğim, karanlığım, yalnızlığım
Sokak başında top oynayan yırtık ayakkabılı iki sefil çocuk.


Off be adam......


Beklemedim ki sende çok büyük bir şey;
Yanlızlığımı al götür demedim ki kendinle yanında
Ya da karanlığıma ışık tutmanı beklemedim
Sadece ;
Gel
Karşımdaki eski deri koltuğa otur,
Tozlu sehpanın üstünde duran çaydan bir bardakta sen al


Hadi be adam....


Bir sigara yak ucuzundan
Dumanı karşıdan bana gelsin .
Önemi yok öncenin hangi kadının yanında kalkıp karşıma geldiğinin
Sağ yanın ucuz bir fahişenin adi kokusu içinde kaplı olsun
Sol yanında yeni barda tanıştığın İtalyan , İngiliz her ne ise
Anasına para mı saydım be adam bu dünyanın
Bir yazı tura oyununda gibiyiz
Yahut körebe
Ya şansa kaldı işimiz
Ya da sağımıza solumuza



Karşımdasın be adam


Çocukluk halin gözümün önünde
Eski bi arabanı polis arabası yapmıştıkta oynamıştık işte
İlk defa aynı yorganın altında korku filmi izlemiştik...



Eğlenmiştik be adam



Hiç unutmadım be adam o zayıf gözlüklü çocuğu hiç unutmadım
Yıllar sonra karşılaştığımızda giydiğin beyaz ceketin kadar temizdim
Balkonda oturup içtiğimiz çay kadar gerçektim
Sevmiş miydin , sevecek miydin?



Hiç bilemedim be adam


Bi elimi tuttun
Bi uçurumdan ittin
Leman Sam şarkısı gibi yabancı adamlarda denedim seni
Sevseydin ;


Söylerdin be adam


Sen hiç söyleyemedin
Ben hep bekledim
Bi gün bunları okurken ağlarsan
Gözyaşların elime damlasın be adam


Off be adam


Ne bahtsız bir kadetmişki bende ki de ;
Koca bir aşkı verdide
Bir sene veremedi....