3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1300
Okunma

Umut,
Sabahın altısında bağıran simitçinin ağzında ,
Simiti dişleyen
Beşine yeni girmiş çoçukta,
Okulu asıp parkta soluk alan
Veletlerin oynak heyecanlarında,
On beşinde tecavüze uğramış Fatma’nın ruhunda,
Yirmisinde uyuşturucuya başlamış keşin ölmüş rüyalarında,
Hakkını aradı diye biber gazı yiyen gençte.
Ve sende
Sen de umut çocuk!
Senin yaşadığın pembelik değil ,
Bizim bulandığımız karanlık,
Ahmet amca , Saliha teyze
Hatta;
Deli Ömer bile olabilir
Ama sen değil..
Bak burada ağızların içi küfür dolu,
Salyası akmış geçim kavgası tabure başı,
Elindeki nasırı bulduğu taşa sürten ,
Bir yosmanın gece kavgası...
Acı acı kokan rüzgar arası,
Yandaki masada dünden kalmış
Rakı kokusu
Muhtemelen en ucuzundan.
Nefesi aç bir his yayan bir baldırı çıplak,
Çırpınan bir balık yahut;
Bir kelebek kanadı
Ölüme gün bile sayamayan..
O koca koca çirkefliklerin yanında
Veli’ye ,
Nazım’a
Atilla’ya
Mısralar döktürten gizemli kadınların
Kokularını bırakıp,
Soluk aldıkları yer...
Kara toprak altında ölü bir adam
Başucunda ağlayan yaşlı bir kadın,
Hatta
Şu son suresini okuyan imamın dudaklarında ölüm.
Lakin;
Sende değil çocuk!..
Sen ölüm değilsin çocuk!
5.0
100% (5)