3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1355
Okunma
Güneş ölü doğduysa her gün
Ya da doğuramadımsa güneşe yüzümü ben
Söylemedimse adını
Zamanla mıh gibi çakıldınsa içime
Ve fakat gerilmedimse çarmıha
Kimdir kabahatin mimarı
Şu eski kafiye işte
Beli bükülmüş yalanları taşıyan
Köstebeklerin göç yollarında öylece
İğreti duruyor üzerimde seviler
Sağımda solumda kötürüm anılar
Bir kıvılcım bekliyor içimdeki orman
Sokak lâmbaları
Kaldırımlara yansırken
Şuursuz geceler birikiyor avuçlarımda taze
Bu son diyorum,
Yine bırakamıyorum bu mereti
Bir de
Bir de yılankavi düşünmelerimi
Patik örüp kış masalları anlatmalı oysa
Sarkıtlara tırmanıp çoğalmalı
Gümüşi bulutlarla sarmalı yoksunlukları
Her saat başı kaybolup
Birden belirdiğinde zor
Katranı kaynatıp şeker ummak kadar,
Hesaplaşmak kadar yanılgılarla
Ve fakat ödemek mümkünsüz diyetini
Yeşilden çalınma bu siyah lekenin...
5.0
100% (6)