duvara bakıp terleyen rengi pembe yosmanın
bana yokuşu ve eski binaların can virane hoyratlığını hatırlattınız
aşağıda bir pezevenk
demir kapı bekçi ve düdüğünü

geldim
hele şu merdivenleri bir tırmanalım
galata bak bana
uçmak istiyorum bu gece
ama sakın kız kulesine götürme beni
serin sularına atılıp
atlılar kervanında satılmak istemiyorum

rakı kadehleri
heyecan cambazları ve hortlaklar
kalın kırmızı kazaklarının altında dikenli sakalları ile
pusu kuran memleket borazancıları
bana ona şuna korku satıyorsunuz gidin
arkanızda duvarlar var diye
ve cesur meyhane
itmeyin beni

üşüyor muyum ne
neon ışıkları ölü piyano
bir tanrı yokuşu ki bitmiyor
beyin oğlu cacık ve ciğer
karanfil sokağında sarı saçlı kediler

etkilenmedim değil
eski bir arabesk geçidinde ağladık
uyanan arzular ve o yılgınlık
insan kargaşası içinde içim
biraz geçim
su ekmek ve kalbim için
diliyorum ki daha bedbaht olsun kaldırımlar.