14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1061
Okunma

ne gülüşü vardır gökyüzünün
ne hüznü kadar bulutu
gözlerin kadar ağlayamaz
içindeki sancının yağmuru…
belki minik bir elin dokunuşu
kaçamak bakış bırakır yanağına
belki deliliğe vurmuş
mimoza kokulu bir çiçek
uyanmamış aşk dokusu.
gürültüsüz bir bulut kendine yağan
gökyüzüdür sevgim ağır ve onurlu
mavisi sorgulu…
kurgusu zamansız
elleri bağlı rüzgar
suskusu ömründen geçer
dilinde sen gibi konuşur
sen gibi eser…
saklayacağım gecenin düşünü
yetiş ömrün sır kapısında kalan
küs öykülüsü…
taşarsa nehirler bendi olmaz
sağırlaşır göller denizler
içimde yıkılır dağlar tepeler
sen bilmezsin nilüferler sessiz açar
sessiz ölürler…
kış uykusudur kendime dönüşüm
bahara şiir eker söz biçer az yanım
söyler mi çiçekler sevdiğini
vakit gece
gözlerim günahsız gökyüzü…