Bir aşk ötenaziyi red etti,
Parmağı çoktan karışmıştı ölüme,
Faili kederli acılar kaçmıştı.
Bira şişesine sarılan gazetenin,
Alt satırında yazmıştı aşkın şahadetini,
Bir bank çaresizliğiydi,
Yüzünü iki elinin arasına almıştı,
Beyninde izliyordu filmini,
Ucuz senaryoların başrolündeydi,
Adım adım yürürken görüyordu,
Toprağın ölüleri tükürdüğünü,
Cehennem firarileri,
Muhit seçiyor kendine,
Wav gibiydi hala başı,
Eğik…
Göz yaşları Havva ananın eline d/üşüyordu,
Adem smokiniyle bekliyordu,
Elma ağacının gölgesinde,
Cennetten kovuluyordu büsbütün ömrü,
Kıyam hAli’dir.
Suni alevi yetmiyordu avuçlarını ısıtmaya,
Aşkın göğsünü okşuyordu şehvetle,
Bir keşiş dinini inkar ediyordu,
Küfür seçkinleşiyordu.
Lüks mabed ahizelerinde,
Mutluluk sırrını ifşa halindeyken,
Terör eyleminde öldü.
Kalem kâğıda usulca seslendi.
Kaç diyordu aşka,
Tekeri patlak bir faytonla,
Atları sakat kalmış bir savaşta,
Aksak adımlarla gidiyordu.
Ölüm piç gibi sırıtıyordu.
Tüm dişleriyle,
At d/üşüyordu,
Aşk ölüyordu.


Nöbetçi_Piyanist