Farklı çağların utangaç bakışıyla
Ölümsüz pişmanlıklar ekiyorum toprağa
Nefesimle tutuşuyor ocaklar
Usulca sokuluyorum masumiyetine
Gözlerinde bakir bir güneş
Dudağında sahipsiz acılar
Belikli saçlarında masum bir rüzgâr

Nefesin billur pınarlar gibi
İbrişim bakışlarında sinsi tabular
Çelik dokunuşlu havayı çekip içime
İçten içe yanan bir kütüğü izlemek
Korkunun dokunuşunu izlemek sırtımda

Görmüyor musun aşk!
Çatlamış ellerimde asırlık vefa
Delikli topraklarda boy veren bir gelincik
Hangi tohumu düşürmüş gagasından turna
Asırlardır gecikti bereketli yağmurlar

Ölümsüzlüğü arıyor simyacılar uzaklarda
Ekin toprağın özünü içerek ekmeğe dönüyor
Aşk suretini izleyerek bize gülümsüyor
Umarsız yenilgiler zemherisinde vakit sevda
Gözlerindeki maviler kavuşmayı fısıldıyor

Yürü damarlarımın soylu panayırlarında
Akıp gidelim tüm zamanların arkasına
Yenilgiler sürgit acıları beslerken koynunda
Güneş sokulsun tutkularla özdeş yatağımıza
Düşür dilinden artık hüzzam şarkıları yar
Kayıp bir çığlıkça sokul ruhumun serabına

Selahattin YETGİN