5
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1387
Okunma

.
köyde hayat zor
gece-gündüz
yaz-kış
uyku tünek
dur-durak yok
çalış babam çalış
sabahları bireş geş gaksınlar
"mamir gibi" dokuzda işe ğettsinler
böyük şe(hir)rlere getsinler
ne demişler
“ol böyük yerde
öl böyük yerde”
“boğulcağsan da böyük denizde boğul”acan
"bizim gibi sürünmesinler
aydan-aya da olsa
ellerine geşçeği bilsinler"
"yarım ekmekde olsa
Dövlete sırtlarını dayasınlar
bizim işimiz "feleğe galmış"
ya ya(ğ)mır ya(ğ)ar toprak yığallanır
tohumu saçarız
ya da yağmaz; yağmır doasına çıkarız,
gözümüz “Boyalının Koyakta”
“Çalkırında”
“Galabakta ”
“-hacı yolu gözler gibi”
ya(ğ)mırın yoluna bakarız
Çalkırı’ndan bu yana serpiştirip geliyosa
ortalıkta ne var ne yok dıkarız içeri
goyunu-geçiyiyi hayatdaysalar avlıya
ahıra gaparız tavığı, ineği, öküzleri, eşeği
dağdaysa “-Allah ecirini versin”
yolcunun, çobanın, ileşberin
“-Allah m(uh)afaza
afatından sakla ya Rabbi”
“-az verip bezdirtmesin,
çok verip azdırtmasın”
DİPNOT
yığal: toprağın ekilmek için yeteri kadar nemli olması hali
galabak / kalpak: kepeneğin kapşon kısmı
5.0
100% (6)