Siyah bir hüzündür gece
Beyaza bulaşınca
Boylu boyunca
Yıkanır sonsuz denizlerde
Issız bir ormanın kuytusunda
Kuş sesleri anlatır bir hikaye
Ve uzar ellerimiz diyarlarca...




Yüreğimizi hapseder bir çiçek
Bir yaprak düşer saçlarımıza
Rüzgar ile eşlik eder ağaçlar sözümüze
Griye bulaşır hayallerimiz
Sulardan çıkınca....



Yankıya uyanırız
Ürkek bir ceylanın çığlığı
Yokluğundan yararlanırız Gecenin bazen
Bazen sarılırız duvarlara
Kocaman olur kucağımız
Acıktığımız sevgi kadar genişleriz
Yüreğimizde duyarız yankının acıtan inlemelerini
Ruhumuzda esaretin zincirleri kırılınca





Her basamak beni sana getirir
Seni bana
Her yol uzadıkça düşeriz o boşluklara
Var olan bir ümit yeter
Cennetin eş anlamı varlığın ile dolarım
Kulaklarıma kadar batarım ve sana bulanırım...
Uzak kalır duvarlar bana
Uzak kalır tüm zincirler
Aramaz olurum en yakınlarımı
En yakınım ben iken sen olursun zaten!
Zaten her basamağın en sonunda
Sen karşılarsın beni, sonsuzluğunla
Aşkını yüzdürdüğün ummanlarca...





Hissediyorum içime dolan denizi
Martıların kanat çırpışları yansıyor kirpiklerime
O söylediğin meleğin kanatlarının
Omuzlarıma dokunuyor beyazları
Yeryüzüne yaklaşınca...
Bir berraklık iniyor yüzüme
Huzurdan kiraladığın bir ömür boyunca...




Sarıl bana güzidem
Solan yaprak gibi yanaklarım
Gözlerime bulaştı bir kere gecelerden hüzünler
Sen sihir dolu silgini
Sürdüğün gibi yüreğime
Silindi ne varsa maziden kalan
Şimdi yeni doğanım!
Şimdi anadan üryan!
Şimdi sadece sen kadarım!
Devam edeceğim senin sandalında
Kuşak kuşak hayatlarca
Ömürlerce, asırlarca
Ahirete de varalım
Cennetlerce,saraylarca.....