1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1260
Okunma
-I-
Ne ben oraya geleyim
Ne de sen beni şölenlerle ağırla
Ne kırmızı halılarda yürüyeyim
Ne de karşılanayım alkışlarla.
Ben şuramda öyle iyiyim ki
Altımda ahşap sandalye
Önümde bir ucu kırık masa
Üstünde anteni gülden bir radyo
Tebessümümde dağınık bir sohbet
Konusu serden seraptan olsa da
Çıkınımdan dökülme ve hıçkırıktan içli.
Çayım, sigaram yanımda
Peynirim, rakım da
Biraz kadife ses, biraz devinimli düş
Biraz neşe, biraz hüzün,
Biraz da memleketimin olmazsa olmazları
Bazen de
Yatılı misafir ezikliği
Kadere atıf tekmil çevrem
Cehaleti aydınlatan sahneler.
Hayıflanmalar, üzülmeler
Ve derinden iç geçimleri.
Körfez şu yanımda, alabildiğine beklenenler bu
Diğer yanımda aynı evin göğe bakanları
Karinasız sandalımda bizim insanlar.
Çoğu kere delifişek fırtına içimde
Kaygıya mermi sıkar öykümün sol köşesi
Vuruntular var gücüyle dikine dikine
Hırsımın ırgatı aklın
Hürlük köşküne geç varışının öfkesi
İyiyim ben böyle
Al gölgeni bedene düşmüş düşlerimden
Özgün çekeyim kelepir nefesi.
-ıı-
Ne acı yaşamaların yük gelmesi
Nasıl bir vahşet insanın insanı yemesi
Ne dehşet ölümlerin görmezden gelinmesi
Çıldırmaz mı öfke, dilini ısırmaz mı hiç endişe
Bir kemana sarılmaz mı keder
Şu kurgusal devinimli yerkümeste
Kısmetse yaşamalara ekli biraz daha zaman
Tüketmesin hürlüğümü hırstan umulan
Tutkular, utkular, akla sürülmüş olgular
Yaşamalara sarılmış yabancı kurgular
Benim derdim değil
Benim kavgam sevmeler
Benim kavgam hürlüğe doğum
Sevmeleri sevilmeleri göz göze görmeler
Benim kavgam
Kıvrımlarda evrimsel estetizme varmalar.
-ııı-
Ne bağdaş kurdum gücün gölgesine
Ne pösteki serdim çakal bölgesine
Ne atladım siyasi ırgatlar terkisine
Ne de tuz attım teşhir işçileri helkesine
Ben şuramda, kendi kendimle varım
Ucu çetrefil dövüşlerimle beraberim.
İktidarlar, erkler, üretimler, tüketimler
Gösterimler, akıl çelmeler
Benim bedenimde işlevsiz işler.
Mutlu olmalar, haza varmalar, iktidarlar
Saklı aslında kıvrımaltı şehrimde
Ne küresel ne evrensel ne de göreceli
Kurmuş bağdaşını derya üstüne karinasız sandalım
Dört yön, dört zamanlı işler.
Dışa vurum, doğallık, aşk, estetizm, biraz da sen
Bohçamda ekerim, gökte biter, yerkümeste biter
Hor görme, ben böyle iyiyim kendimle
Al kandilini
“alçak gönüllü” yaşamalar apış aramda tüter.
-ıv-
Düşür omzundan gündelikçi kalpazanları
Hürlüğü hürlükte bulmayı özlerim
Ve seni bedende değil, sende seni
Keşfi natamam mizansende beklerim.
Tem 2015 Narlıdere/İZMİR
5.0
100% (1)