9
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1375
Okunma
Poyraza kesiyor artık özgürlüğün rüzgarı
Bir çocuk çığlığında sektir yalnızlık
Vakitlerden kış, günlerden eyvah
Ervahı kuştur hepsinin kanadı kırık..
Kırk odalı asma dal gözleri anaların
Önü ardı şek, yek kalır gidişler
Eksik seferlerin biletini keser ihanet..
Sonrası...
Yerle yeksan umut çölü;
kurumuş "insan" dölü!
Sağı solu yalan, önü ardı talan...
Susmuş kuşlar kesik dilinde baharın
Lal/e kanıyor, erguvanlar soluyor gözlerde
Ve bir yangın...
Duman içmiş halkım, gözlerde isyan..
Kahrım kara geceden, sözüm candan ileri
Dimağlarda oynanıyor oyunun en kirlisi
ki; kefendir giydirilen ey insan...
nedir bu nisyan;
Uyan!
Hayra yor düşlerini düşmeden kalen
Cesaretle bile nasır tutan dişleri
Koca bir destandır uzanıp koynunda yatan
Geçit verme kansıza; gözleri birer yılan!
Erisin şeytan, ateşinde yüreğinin
Susarsan şayet, kin kusacak ellerin!
Aralansın tüm alaca hüzünler,
dağılsın bu sis,
sağalsın göğsündeki yaralar..
Yıllanmış şarapların acı tadını unut!
Ezgisi dudağında salınsın türkülerin
Kanı aşkla temizle;
ki şerha şerha yensin umut...
Özlem Tarhan Yağcıoğlu
Bir/ocak/iki bin on dört
5.0
100% (12)