Ve aynada hep ıskalayan

yaktıklarının içinde yanan

vesveseci

kalbi umutsuzluk kömürden

gözlerinin denizinde batmış kaç gemi

sökülmüş

sevgisiz

hayat hastanesinde

kaç dikiş geçmişinde

damla damla boşalan

saatleri sayılmış

saçları kesilmiş yüzünde tırnak izleri ...

ağır bir durum devrilişim

ve kaçıncı kez yağmalandığım şefkatim

benzersiz bir his

benzemekten duyulmuş acılar

bir ölüm öykünüşü

yine bataklığa saplandı tekerim

kendimle konuştum

sesimin giyotin etkisi

idama sürüklerim duydukça

bedenimin yaşam emarelerini.

Gürültü kopar

sezemediğin ihtimalden kamaşan parıltı söner...

ve takındığım her süs

yerini paçavrayla değiştirir

şimdi bir oyun

tüm herşeyin yüzünden düşen

ve gerçekler...birileri taç giysin diye

denge derlerdi dengesizler buna

hayatın vahşi dişleri arasında...

dereceli gözlüklerinin bakış açısında,

bir sınırım ben

yasak düşünce problemi

yaşamak cambazlığımca yaşamak

ucundan kanayarak birazcık

ama genede yaşamak ...

camın üstünde yürürdüm ben

riskle soluyan riskle

genzimde onca sorunun tortusu

merak yüzünden kaç ihtimal öldü

kurumuş denizlerimde sayıklarken hayal...

dudaklarımda kanıyor söylediklerim

ve yaraşır şimdi eşsiz öfkelere aklım

hayat çeşmesinden akarken

denize gömülmüş cesetler gibi

kıpkırmızı bir suyun içinde

düş kurmaktan bitap ...