3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
962
Okunma
19 Aralık 1978 Maraş Katliamı gerçekleştirildi. Yaşamanın, sevmenin, ölmenin dili, dini, ırkı, cinsiyeti yoktur. Ama her cani, her katil Kabil soyundandır!
Bir dağ çürüyor gölgesinde katilin
buz tutmuş mezarında
donmuş bir azap;
büyük bir umutla onu bekliyor...
"Sen" diyor bir kurşun;
"nasıl bir canlısın ki dokununca ölüyorsun"
gözleri açık tavana bakan
bir kadının rahmi geliyor dile;
"Bunlar ölmek değil, huyumuz bizim" (1)
Kahkaha atıyor bir süngü;
"Ölümden de mi utanmazsın sen" diye...
Diriliyor, ölü bir çocuğun saçları;
"Ölmekten değil yaşamaktan utanıyorum" (2)
Bir duanın doğusundan iniyor
tüm masumların kalpleri...
Ve sesleniyor "Kâtip" katile bir mürekkep;
Öyle öleceksin ki
Mahşer’de bile dirilemeyeceksin!
(1) Vegay-ı babaya ait olan "Mundar ölmek değil huyumuz bizim" sözüne nazire.
(2) Andrey Platonov’un "Can" romanına atıf: romandaki Ksenya isimli karakterin zikrettiği "Canlı olmaktan utanmak" terimine gönderme yapılıyor.
5.0
100% (7)