19
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1772
Okunma

Kaybolan güzelliklerin ardında kalan tek şey
yeniden düşleyebildiğimiz hayallerimizdir
Düşlerimiz yoksa karanlık ve loşluklar vardır.
Köhne bir kuytuda oturup sızlanabiliriz ancak kalkıp ışığa dokunmak
bir seçimdir
...
Vücudumuzun dördüncü çakrası kalp çakramızdır ve bu çakra yeşil ve pembe renk ile ifade edilir. Yani kalp çakramız sevginin rengindedir. Tıpkı hayallerimiz gibi...
Maide Özgüç
Son kahkahanın ilk notasında
Duymalısın ritmi
...
Oradan savrulmalısın yıldızlara
Ahenkle dans etmeli bulutlara tutunmalı
Gök kuşağının sırtında gitmelisin bir kez de uzaklara
Cemre olup inmelisin suya, toprağa ve havaya
Merhaba demelisin hayata kaldığın yerden
Bir eski şarkının nakaratında
Alev alev düşmeli saçların rüzgarla omuzlarına
Yanmamalı tenin bu kez kor alevlerle
Ve gülümsemelisin bir sabah
Anadan üryan kalmış umutsuzlukları kilitleyip bir sandığa
Takas etmelisin hayal satıcılarının en renkli oyuncağıyla
Öpmelisin düşlerini en güzel renklerinden
Karartıların sonsuzluğa çekilişini izlemelisin ufkun çizgisinde
Akreple yelkovanın rastlaştığı yere düşmelisin saatin tiktaklarından önce
Kararlı olmalısın mesela
Yanılgılarını toplayıp bir bavula
En sevmediğin suretinle süresiz izne yollamalısın
Yaşamı kucaklamalısın ağırlığına aldırmadan ilk defa
Bahar yağmurlarına mevsim rüzgarlarına kafa tutmalısın bir akşamda
Tüm çöl kanunlarını bozarak savrulmalısın fırtınasız bir gecede
Bildiğin tüm ezberleri bozarak indirmelisin yağmurları çölün ortasına
Kutsanmış aşklara kadeh kaldırmalısın kendi tevekkülünle
Sığınmalısın hayata yarını düşünmeden ve kaybolduğuna aldırış etmeden
Son sönmüş yıldız da kaymalı göz çeperlerinden sonsuza
Ağlamamalısın iki damla gözyaşına sığınıp gidenlere
Sadece el sallamalısın onlara bir küçük vedayla
Altın bakışlı saltanat melekleri dokunmalı rüyalarına
Kedersizlik zamanının şehrine girmelisin usulca
Tüm ilahi güçlerin şefkatine sarınıp uyanmalısın başka bir sabaha
Elinden tutmalı kabul olunmuş dualar
En aydınlık ışığı yaymalı katre-i güllerin sarhoş eden kokusu sabaha
Ellerin güzelliği resmederken pencerenin pervazında
Umutların savrulmalı sabah yeliyle sessizce
...
Koşmalısın düş saça saça şehrin sokaklarına
Bulaşmalı senden en küçük canlıya
Yaşam dolmalı tüm coğrafyaya
Bilmediğin senfoninin başında başlamalı gün
Sonuna aldırış etmeden
Yol alırken sonsuzluğun koynuna küçük bir umuttan
Bin hayalin yansıyışına tanıklık etmelisin son kez
Ve sen yanılgılarını hatırlamadan bakmalısın şu ana.
Pembe bir istiridye incisinin gözlerinden...
Sevginin renngiyle dokunmalısın bulutlara
Yitik kahkahaların izlerinde canlanmalı keder yemiş düşler
Kurşun geçirmeyen hayallerine sarınmalısın onları nakşederken
Yaşam denizine dalmalısın son defa leyla olmadan vurgun yemeden
*
Maide Özgüç
5.0
100% (28)