2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1671
Okunma

Yeşil renkli ay ışığı,
sonra kara bulutların kasveti
taş ve kerpiç evler
evler uykunun mezarlığı
vakit gecenin zifiri perdelerinde
her evde bir düzine masumiyet
kırışık ve taze suretler
kadınların ırzı mestur
kocalarının mağrur bıyıklarında
gelinlik kızların kadınlığı
anahtarı tılsımlı çeyiz sandıklarında.
ay’ın simasını gösterdiği coğrafya
bir kara parçası uykudaydı.
- gece geldiler,
- belki de sabah olmak üzereydi
sessizce ve sinsice
sırtlarında kibir, gözlerinde nefret
öfkeyi kuşanmışlar, yüzleri kan renginde
Onüç hanelik bir köy,
doğum kontrol olmayan bir devir
sarp geçitlerden sonraki sükunet
dağ ıssızlığındaki yaşam fısıltıları
haydut yollardan, harami dehlizlerden uzak
emniyet ve selamet merhalesi.
Ve tozu dumana katan atlılar
mızraklar, hançerler, kılıçlar
tüm silahların ucu bilenmiş katliam için
yer inlemişti atların ayak sesiyle
sema yüznü astı, kara bulutlarla
uzaktan bir baykuş çığlığı yararken geceyi
bir sâbi gözlerini açtı feri sönük lambayla bakışarak
bir kaç dakika sonra öleceğinden habersizce
ve o’na ağlayacak kimsesi kalmayarak.
Kişneyen atların diline düğüm bağlandı
bilenen tüm suç aletlerini yaladı bir puslu hava
kanun vahşeti, devlet katliamı kuşanmıştı
elli beş harami suret, yüz on kırılası kanlı el
koyun yüzleri kırmızıya boyandı
beşikler kan damladı, döşekler kırmızı
yer kırmızı, bedenler kırmızı
kırmızı renk mutlak muzaffer
her şey ve her yer kırmızı
Tanrı’nın ismi karıştı son nefeslere
çığlıklar lâl kesilince.
Barut ve ateş tutuşturuldu
ateşe verdiler bazısının ölüsünü
bazısının da çıkmamış ömrünü
ahırdaki sertvetleriyle birlikte
köklerini kazıyarak
koca bir mezara gömmeyerek.
Devlet kudretliydi,
hakimdi devlet
Tanrı gibiydi
asardı
yıkardı
yakardı
kazırdı kökleri
geçmiş ve gelecek
tılsımlı bir sihir
devlet shirbazdı
varlığı yok ederdi
yoktan var ederdi.
Üç yanık beden
üç yürek
üç nefes
üç asi
üç isli
Hayata tutundu
inat etti ölüme
ve meleğine
her şeye
ve kâdir olan devlet’e...
5.0
100% (13)