6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2373
Okunma

motor gürültüsü içinde bağırarak konuşan,
hatta türkü söyleyenler
ve elini suya daldırmak isteyenler
üç taşı sacayağı yapıp
bir dığan “domatiz gavıracan
üsdüne yımırta gıracan
melemen yesin boklu kebab yeme(ye)cekler”
acıkınca “ne gediyo”muş
“-Çakır İmine’nin Tahir adet etti melemeni
ünverste de okuyokan Angara’dan geldiydi
neydiyomuşuyuz,
ne goyomuşuyuz,
nası ğonuşuyomuşuyuz, yazdı-cızdı ğetdi
Allah var, ne yalan söyleyen biz bilmezdik
domatizin gavrılacağını
üsdüne yımırta gırılıp da yenil(e)ceni”
“-emme de ha”
“-get bee domatiz gavrılımıymış gıı
var gökgörmedikler va(h)”
“-aba valla bek ğözel oluyomuş”
“-gı aba madem enkini etdin bamnesini,
badılcanını da do(ğ)ra da
endeki türlü ossun
yımırtayınan ben zalata edeyin,
üsdüne de çökelek ekelim
herkeş bi cingen aşı yesin
Ümmet-i Müslüman
pıransa çomacına talim etmesin”
“-hincikinner bö(y)le seviyo”muş,
“-o ne gıı”
“-maşşallah-subanallah indibinden,
inek yüğrüldüğünden
habarınız var anam geet
garı ğısmı gezenti mi, uzak durcan
esgiden garılara bi Okarı Çeşme vardı da
herkeş her şeyi ordan bilidi,
böyük-güçcük varıdı
çeşme bollaşdı
bi Macar Odası varıdı
gakdılar bi gayfa
bi de bi ova yolu edividiler, olca(ğı) bu
böyük güçcük garışdı
gayfada iki-üş olunca barabar
herifler de gıybete durdular
mencilis filen galmadı
damatizi gavırıp da
yımırta gırılı mı gı va!”
“-gıırılıyomuş”
“gayrak taşın üstünde
ataşa verdiler çıtıraklı çalıyı
orta yeri nassı duman gapladı gıı,
alaf dersen dam boyu,
Sadıllah ataşın üsdünden atllatdı
cümbür-cömat çoluk-çocu(ğu)
cimilasdik oluyomuş”,
“-közleri eşeleyip
gızgın daşa balıkları
temizlemeden bile yatırdılar
üsdüne köz hüğdüler,
alaçiğ demeden
ıccık sonura gapışdılar
guyru(ğu)nun yandan
derisini dutup galdırıvırıyon çıkla et,
gılçık-mılçık, hakgetire
üsdüne de
Mıdık Musanın bağdan goruk şırası,
büber, domatiz, sovan
barnaklarımızı yalaya yalaya yedik
çığrış-bağrış seyralık etdik.”
valla bek eyi oluyomuş”
kayıkçının çırağı bize
sırtüstü yüzüşünü seyrettirdi
bizden oldukça ileride -boy verdi -
epey sonra,
adeta zıplayarak
bir başka yerden
su yüzüne çıktı
garabatak gibi
büyüklerimiz bizimkileri
“ilerilere getmen” diye azarladı
çırakdan altda galdık nayeti
“kimler kimler” boğulmuş
ebemi kuma gömdük,
yüzüne gölge gerdik
kıyıdan topladığımız
kayrak taşları suda sektirdik
birileri (tabi herkeş kendi çocuğuna)
kocaman taşı “commp!” badak
suya atana terslendi
misafir çocuklara
bir de agama
kimse bir şey demedi
ayıboluyomuş
Daşevin garşısında
Tekdutlara varmadan daha
söğütlerin altında
neşeliydik hep bir arada
göle gitdik
çoluk-çocuk çoklarımız
ömrü-hayatında i(l)k diba
Alac(a)inneri ğördük
ataş üsdünden tünlüdük
yımırtaya domatiz gırdık
seyralıg ettig,
seğirtdik
yedik-işdik
ik diba
işe-kayda boş verdik
işde öylesine;
bi ğün geçirdik
neyimiş piknik
(st)cik cik”
n’olmuş
birilerine göre de “gökgörmediklik”
“varsın olsun”
keyfetdik
sanki kıyasılar
çatlasınnar”
kim kiyası oluyomuş
“sefamız olsun
yan geldik yatdık
çamıra batdık
Daşevinin
anacındaydık
adamlar gayanın yüzüne ev yapmış
Akbükün daha ilerisi de varımış
ik diba iş-işlemedik ömrü hayatımızda
domatize yımırta
nerden bilceğdik
okumaya gedenner
mamir olup gelenner olmasa
iş-gayıt bi yanna
ha bi de yarın işlenivisin
dövletimiş ataşdan atlama
Allah dövletimize zöval vermesin
mamir olmak varımış ha!”
melemeninen piknik
ömüre ömür gatıyomuş
DİPNOT
alaçiğ: henüz tam anlamıyla pişmemiş
hak getire: ne arasın, yok
boy vermek; su içinde dik durarak suyun derinliğinin ne olduğu hakkında diğerlerinin fikir sahibi olmasını sağlamak
kiyası: kahyası,
kiyası olmak; işlerina karışmak, burnunu sokmak, gereğinden fazla ilgilenmek.
Taşev
---- BİTTİ ----
5.0
100% (5)