Yıldızlar bir garipti
ayın çevresi sisli
gecenin gidişatından belliydi
yarın kopacak fırtına


Görünürde her şey sakindi
ve şimdi vakit ikindi
kim bilir ne sürprizler beklerdi
bir rivayete göre
güya namaza müteakip çıkacakmış
beklenilen ne varsa gün yüzüne


İki farklı şiirdik biz seninle
ben hüzne boğuluyorken her dizede
sen güldürürdün genelde bir nebze
hiç sırası değildi biliyorum ama yine de
söylemem gerekiyor işte
gecikmeden saatinde
duydum ki yağmur geliyormuş yörene


Bilirim…
korkarsın hızla yağan yağmurdan
sımsıkı yum gözlerini ve düşün…
başımı yaslarken usulcacık göğsüne
hiç kimse görmüyordu bizi
ve hayal bu ya
kordon boyunda ıslandığımız
yemyeşil yapraklı ağaçları.


Farzet ki….
İlk defa sarılıp ağladık
birbirimizden yoksun yaşantımıza.
halbuki o güne değin
hep biz susmuştuk ıraklar konuşmuştu
dudaklarımız kapanınca
hislerimiz karışmıştı kâğıtlara
hep kilometrelerce uzaktan var olmuştuk
birbirimizin kollarında.


Düşlemek bile günah diyorlar
aldırma!
sakınacak bir halimiz yok Rabbi’min huzurunda...
açma gözlerini ey sevgili!
açmayalım, sımsıkı yumalım birlikte.
oyunsa oyun,
kandırmacaysa kandırmaca
adı her neyse ...
ki bunlar sevdaya dahilse
günah bunun neresinde.....




NÜS