8
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1314
Okunma

Bir tutam mutluluktu gözlerine ektiğim
Yetmedi büyütmeye boran vurdu savruldu
O deniz gözlerinde bir taş idim sektiğim
Gömüldü içlerine derinlerde kavruldu
Dedim alıp başımı gideyim diyarlardan
Ayaklarım kaymadan aşk denen bayırlardan
Vurdum gönlü taşlara izi bile çıkmadı
Kurda kuşa yem oldum onun gibi yakmadı
Yangını söndürecek suya çaldım başımı
Sele dönen nehire akıttım göz yaşımı.
İzinsizce çıkmıştım yarin gönül tahtına
Kapılar aralıktı suçmuş bilememişim
Örümcek ağlarını örmüş onun bahtına
Tebessümüm yapışmış elle silememişim
Hırsız koymuş adımı suçum sabit görülmüş
Kalbi hapishaneymiş sırma gibi örülmüş
Ömür boyu yemişim yıllarca af çıkmazmış
Görüş günü geleni içeriye sokmazmış
Hücre gibi bir yere habersizce koyuldum
Hayırslzlar içinde bende önde sayıldım.
Dumansız baca gibi içim kurum bağladı
Kimsesiz sahipsizdim eski evler misali
Gönderdiği selamlar sıvaları dağladı
Parça parça döküldüm yıkıntılar timsali
Kuş uçmaz kervan geçmez dağda açan çiçektim
Arada seyrettiği oyun bilmez köçektim
Küçük bir çocuk gibi oynamaya bıkmadı
Kırıp dökse de bazen tamamende yıkmadı
O gönül padişahı bense harem de gözde
Vakti gelince çaldı kırık bu ud’u sözde.
Doymadı, doyamadı kemirmeye içimi
Her gün başka biçimde gönül evimden çıktı
Yemin ettim almaya o kalpsizden öcümü
O zalim değilmiydi bilerek beni yıktı
Üzülünce sevinen hayırsız bekle biraz
Bu sitemleri sanma sana yapılan bir naz
Tıklıdığım bu yerde planlar yapıyorum
Çektiğim işkenceye gözümü kapıyorum
Elbet gelir zamanı intikam soğuk yenir
İbreti alem için öcünü aldı denir.
Ayvazım DENİZ
5.0
100% (14)