11
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
1576
Okunma

Dalgaydı
Sörf yapan kıyıda
İntihar sahnesine düşen
Dağınık yanılgıların baş tacıydı
Kendisi…
Hiçti boşlukta...
Kıvranırdı, savrulurdu,
Kime ne!
Ufkun kızıllığına sokulmaya çalışan
Çağanoz dişli rüyaların girdabıydı
Küf kokuyordu…
Kesif…
Dalgalar yoksundu…
Martılar sahilsiz…
Yırtık göğün
Saçakları altından sızan sübyan bir çıyandı
Düş izlerinde sabahlayıp
Komşuları uyandıran…
Zarif bir celladın
Ensesinden dökülüyordu bukleli saçları
Kıvrım kıvrım…
Saçlarına kinlenen berberdi belki de
Gölgedeki karartı…
İniverdi giyotinin perdesi
Savruldu pembe düş tozu
Dağıldı odacığa…
Kaç desibel bir yalnızlıktı
Kıvrandığı
Sevabı kendisini aklayan karalar
Doğruluyordu önünde
Yanılsayışlar sıçradı, yarı sıyrık aklından
Gölgeler diz boyu
Üç arşınlık kaldı yılgılar
Enlem ve boylamda ferahlık
Her yer güllük
Gülistan bir yerlerde
Kalan kırıntılar
Papazkarası
Bir dolu çetrefilden seçmece
Tutunur yine fenomen dalganın eteğine
Kalan enkaz çölde su birikintisi…
maide özgüç
5.0
100% (18)