5
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1457
Okunma
mevsim kıştır
göz göz eylül yanar sobada
boş masa başı
kısır perdeler
köşe bucak hep sen...
ben fonda keman çalıyorum!
tüm çanlar kırmızı
gırnatalar yorgun eşlikten
hep susar dilim
seni sevdiğimi kucaklarken
kendimi hep eşik hissederim
susarken de özlerim ben!
arada yorulur insan
zaman sessiz akarsa gözlerinden
yavaşlar yerçekimi düşer sözler
içine sökün eder şarkılar
bir nağmenin eyerinde takılır kalır akabeler...
ben burada yorgun yolcuyum!
durur durur bastırır yağmur
cansız camlar camekân olur
yalnızlık beslenir dört ayaklı masada
gurur hep en yakından vurur
burada sadece lâmekan oturuyorum!
aşk açlık örterken
kalk vakti olur
kahvaltı kurulur
tan misafiridir özlem
faydasız bir kuruntudur...
bu paydasız bir senaryodur
ki binlerce kez izlediğim filmi
baştan sona sarıyorumdur
ve
onu aşktan ayrırken
bu aştan en çok ona ayırıyorumdur
kırmızı bir ruj olduğumu söyledim mi size
ben bu şiirde başrol oynuyorum
o mu?
unutun onu
kaştan göze bir yoldu
gerisini ben bile hatırlamıyorum!
ben miyopum!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (16)