2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1573
Okunma

Kesildi hep ayak sesleri vakit gece yarısı
Geceye sürgün zaman iki şafak arası
Aslında mekan değildi
Önemli olan zaman
Bir taraf şiir kadehiyken
Diğer taraf yıldız tozlarından
Ölüm sessizliği patikalar uzun ve çıkmaz yoldan.
Uyku tutmaz gecelerde bir adım kala vazgeçişten
Baktı ve güldü
Şehzade güllerine özendi belki
Biraz mağrur biraz da şecaat
Açtı uçurum çiçeği tüm yangınlara inat.
Kolay değildi aslında o kadar yaşamak
Geceleri ay ışığında şavkıyıp,gündüzleri güneşle ışımak
Yaprağında bir damla çiğ tanesi kolay değildi açmak.
Çakıl taşlarının sesıyle dinlendi kış bahçesinin kor gülü
Dönüşü olmayan gemilerdi belki onunda umut gölü
Akşamın matem rengine büründüğü saatte
Gökyüzünde kandillerin yanmaya başladığı vakitte
İçinde sessiz bir çığlıkta sustu hep sözü
Buz gibi dağ esintilerinde
İpek gibi ip inceydi bilinmeyen saklı yönü.
Hüzne inat sevgiye açtı uçurum çiçeği
Soğuk bir coğrafyanın büyülü sıcağında
Her gece bir bahar bulutu ağladı, rüzgarlar sildi gözünü
Koşarak gelen şimşek kıyamadı aydınlattı yüzünü
Yapraklarından aktı sessiz duyguları
Mavi bir göz dumanı düşse de her yere
O anda bir yudum mutluluk yaktı belki
Gülüşünde gizlediği közünü.
Kemanın ağlayan sesinde kayboldu uçurum çiçeği
Nem düştü dallarına
Bazen sığ sular kadar dingin
Bazen kabaran dalgalar kadar öfkeli
Her şafak güneşle birlikte kapandı bir damla göz yaşının ardından
Susmalara sardığı yüreği.
Her şeye rağmen yine gülümsedi
Hiç takati yokken uçurum çiçeği
Belki de sahip olacağı her şey
Bir gün kaybedeceği şeylerden sadece biri miydi ?
Yüksel Beyocaktan
5.0
100% (6)