Bugün kocaman bir yumak yalnız yüreğim
Ha koptu, ha kopacak bir sağanak öncesinde
Devrilmiş gemiler gibi derinleri düşlemekteyim
Seni sıkıyorum avuçlarımda, ruhumda ter
Kokun terime karışıyor, dudaklarımda üzünç
Hangi neden öldürür kimsesizliğimi bilmiyorum
Az sonra düşecek yağmur damlasına sarılıp
Seninle bir mevsim öylece uyumak istiyorum

Kımıltısız, rüzgârla birlikte gelen bir toz bulutusun işte
Gönül heybemde çalınan günlerim, dünlerim, hayallerim
Öfkemi dağlara salsam yine getirir mi rüzgâr!
Kıymıklara bölünen gönlümü hangi sevinç sarar!
İncinmişim, örselenmişim ve en çok da seni özlemişim
Sancılarımı atsam nehirlere alır götürür mü sular!.

Yağsın artık yağmur, süzülsün yüzümden sular
Saçlarımdan sızsın ışıltıları, ıslansın tüm kırıklıklar
Yüreğimdeki kavruk acıları süpürsün, kırılsın buzlar
Hiçe sayıp keşkeleri dökülse dudağımdan mutluluklar
Yağ yağmur sağanaklarla, özlemli yüreğimde şarkılar
Mutluluk olup götür beni buralardan sonsuza kadar

Bugün kanlı bir yakarıya dönüştü gözyaşlarım
Utançsız masallara gizlenip hüznü arayacağım
Ebedi mutlulukların saraylarından çıkarak
Erken elvedaların sahte kapısını kapatacağım
Hangi dokunuşsa yüreğimi böylesine titreten
Bir gülün sancısına gizlenip onu bekleyeceğim
Devrilmiş ağaç gövdeleri olup hırçın sularda
Bekleyişlerin olmadığı mevsimlere gideceğim

İçimde onlarca an kesiği, siyah beyaz resimler
Ruhu doldurulamamış merhabalar dizelerimde
Hüzünlü şiirler akıyor gövdemin kederinden
Işıklarla örselenmiş bakışlarımda bir kadın
Yağmurlar yağıyor üzerimize, günlerden Eylül
Dondurulmuş bir film karesinde vakitlerden aşk
Ellerim ıslak düşleri paralıyor, dudaklarımız kan
Gök gürlesin, ıslanalım yağmurda sonsuza kadar
İki kişilik düşlerin örsünde dövülsün umarsızlıklar

Selahattin YETGİN