................gideceksen hiç durma şimdi git
eylül düşürmeden ilk yaprağını pencereme
ıslanmadan sokaktaki ıssız kaldırımlar
kuyruğuna rüzgar takmış kırlangıçlara sarılıp
eşikte duran kokunu da al git
gideceksen hiç durma şimdi git........eylül ıslatmadan kırlangıçların kirpiklerini...



nede olsa ben her mevsim severim
son demindeki bahardaki sarıyı
saçlarımı tarayan fırtınayı
ayaklarımı her seferinden yerden kesen uçurtmalarımı...



kasım olunca sarı saçlı kadınlar geçer aklımdan
ince belli kırmızı dudaklı
eritir içimdeki buzları kısa süreli buseleri
elleri zarif, gazele inat taze bahar kokulu
ısıtır gözlerimi iklimlere inat...




kış düştüğünde fikrimin firarisi olur beyaz tenli esmer perçemli kadınlar
güneşten sıcak tenleri yakar durur durmadan
kar eritir ela gözlü bakışları
o vakit çığ düşer üzerime
dudağımda çöl sıcağı öpüşme izleri
kar altında açtırır ilk kardeleni yüreğimde...



bahar telaşında koşuşur kızıl saçlı kızlar göğsümün üstünde
kulak arası saç diplerinde ilk açan papatya
küpe olur ikiz kiraz uyum sağlamak için dolgun dudaklarına
kirpiklerinde gökkuşağı bir de nisanın sevinçli yağmurları
aşkla yıkanırım o zaman... zamanlı zamansız ...
ellerimde terli sevişmeler üstümde serçeler
uçar giderim ...



yaz günü tüm kadınlar düşer gönlümün güneşine
kan ter içinde bir kumsalın kıyısında
martılarla bir olup konarlar içimdeki maviye kokuları
masamızda şarap karşımızda yakamoz
durmadan sarılır kollarımız batan güneşin seyrinde
gerisi üstümüzde yıldız desenli gökyüzü ...




................gideceksen hiç durma şimdi git
eylül düşürmeden ilk yaprağını pencereme
ıslanmadan sokaktaki ıssız kaldırımlar
kuyruğuna rüzgar takmış kırlangıçlara sarılıp
eşikte duran kokunu da al git
gideceksen hiç durma şimdi git........eylül ıslatmadan kırlangıçların kirpiklerini...





.....ben aşkı her m e v s i m severim.....
bu yüzden gideceksen hiç durma şimdi git...!