28
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1635
Okunma
Fikrimizi önümüze katıp arşınlarız yolları
dilimizde
yananlara yakılmış türkülerle
gidenlere ince bir ağıtla sürteriz sokaklarda
bir kağıtla
bir kalem yeter ikimize.
kelimeleri dizelemek
sevda sızılarını damıtarak en keskin içki niyetine içmek bize düşer
bülbülün çilesini bölüşmek
ve penceremize gelen güvercinle kuş dilinde dertleşmek bizim işimiz.
ağustos böceklerini soprano niyetine dinleyerek
ağzımızdaki şarabı sarhoş etmek bize yakışır
ve canımızdan can alarak çıkan heceleri aşk ışığında dil işiyle işlemek
sesleri seslere vurarak
tanrıların huzuruna destursuz çıkarak haykırmak yürek ister.
Peki
havadaki sevdayı kim sezer
kim bekler rüzgârla selâm
kim bulutlara güvenir de çoraklara sevgi eker
kim gider olmadık aşkların peşinden
ve nerede olursa olsun
başı dumanlı
kalbi yamalı yaşamayı kim becerir.
Peki
kim aşkı için imana gelir?
şair.
girme ruhuma
derinliklerimde çok eskiciler boğuldu
sakın yorganımın altına bakmayı düşünme
korkarsın
sana gösterdiğim yüzüm yeter
çek o kıllı ellerini beynimden
sen benden ne anlarsın.
ö.n.