10
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1467
Okunma

Bensiz bir dünya bırakmak istiyorum sana
belki daha bir seversin beni
o zaman rahatlar soluksuz kalan bedenin
biliyorsun ben soluğundum senin.
Ne var ne yok toparladım zaten
hani adını Aşk koyduğumuz bozuk plağı bile
dolabın köşesinden çıkardım
sildim tozlarını temizledim
bir ayağı kırılmış unutulmaktan
zaten eskidende sadece cazur cuzur ses çıkarırdı
bir araya gelip dans etmeye kalksak
canımdan bezdirirdi kulaklarımı kapatırdım parmaklarımla
yine iterdim eski karanlık yerine
tıpkı sen gibi.
Herkesin aşkı kendine
herkes acısını yaşar kendince
ben o acı denen safsatanında içine limon sıkanlardanım
ağzım buruş buruş
ekşi kokuyorum çok
belki de henüz olgunlaşan mandalina gibi.
daha uzaktan bakan ağzını buruşturuyor
sen o yüzden mi kendi kabuğunu buruşturmuştun yar
erkenden çıkarman gerekmişti bahara kadar
yoksa dökülecektin pul pul ellerime
bense zaten kavgaya başlamıştım yeldeğirmenleriyle.
Biraz Don Kişot’tum bende
öylesine hayallerim vardı saçma sapan
biraz mutluluk istemiştim senden
biraz şefkat en mavisinden
biraz da fi tarihinde kalan aşk belki de.
O yüzdendi bunca zaman seni
Dulcinee du Toboso yerine koyup
olmayan sevgi değirmenine kılıç kuşanmam.
Şimdi ellerim geride kalan tozları temziliyor
kirden hoşlanmazdın yar
sara hastasıydın en kenarından
ilaç almazdın ama temizlik hastasıydın çok
o yüzden değilmiydi hayatı lekesiz yaşama isteğin
ki lekelenmeden temizlenmeninde anlamı olmadığını bilmiyordun
hep beyazdı düşlerin ve sen temizdin ya
yarasız, beresiz ve en çok da kansız
bense seni izledim birlikteliğimizde hep yansız
hep kararsız.
Artık sana bulaştırdığım kirimi alıyorum
ve biraz da evin tuzundan ç/alarak
gelecekte yastığımın altına koymak için
ve her gece yinelenen dejavu’yu kırma aşkına
Muhammet İsa aşkına
ben gidiyorum bensiz nefes al be adam.
Ayvazım DENİZ